Zafere doğru

103 yıl evvel düşmansız Türkiye’yi kanıyla, canıyla, emsalsiz vatan sevgisiyle başaran Türk milleti, şimdi de “Terörsüz Türkiye”ye Allah’ın izniyle ulaşacaktır.” Lider Devlet Bahçeli
***
O günün TBMM’de de “İkinci Grup” diye adlandırılan muhalefet grubu vardı. Mustafa Kemal Paşa’nın deruhte ettiği “Başkomutanlık” yetkisinin uzatılmasına karşı çıkıyorlardı.
Hatta bunların arasında bazıları “saldırsın da yenilsin, gözden düşsün” görüşündeydi. Akılları sıra tüm yetkileri  “15 Kişilik bir fevkalade harp grubuna” devredecekler, yola Mustafa Kemal’siz devam edeceklerdi.
Öte yandan İtilaf Devletleri de Sakarya’da Türkler tarafından imha edilen Yunanlıların genel harekâtı sonunda yine tutunamayacağını görmüşler Anadolu ve Boğazlarla ilgili planlarının çöpe gideceğini anlamışlardı. 
Bu sebeple İngilizler’in başını çektiği İtilaf devletleri dışişleri bakanları 20-26 Mart 1922’de Paris’te toplandı. 
Özerk bir İzmir ile Edirne hariç Trakya’yı Yunanistan’a bırakan yumuşak bir Sevr barışı taslağını hazırlayıp İstanbul Hükümetine ve TBMM Hükümetine teklif etti. Böylelikle savaşmadan Türkleri durduracaklar ve planlarını işleteceklerdi.
TBMM’deki muhaliflerin de bu yüzden kafaları bulanık, ufukları karanlıktı. İleriyi göremiyor, İstanbul’u, İzmir’i, Trakya’yı ve Hatay’ı almayı hayal bile edemiyorlardı… Muhalefetti işte, her zamanki gibi muhalefet. 
Oysa bütün zaferleri muhalifler değil, liderler kazanmıştı… Mareşal Mustafa Kemal de işte o liderdi…
AYNI ÜLKÜ
O’nun İstiklalden başka bir hedefi yoktu. 
Çünkü Yunanlılar Batı Anadolu işgalinde yani 1919-1922 tarihleri arasında 700.000’ne yakın Türk’ü katletmişti. Kundaktaki çocukları ve gebe kadınları dahi şehit etmişler, tecavüz ve işkencelerle vahşet kitabının en adi sayfalarını masum kanlarıyla karalamışlardı…
Ermen ve Rumların; İtalyan ve Fransızların yaptıkları da bunlardan az değildi.
Bunun devam etmesine imkân yoktu. Bu acılar bitmeliydi. “Düşmansız Türkiye” gerçek olmalıydı.
 
Esasen bu bir şuurdu. Acıları da zaferleri de unutmayan bir milli şuur…
***
Gazi Mustafa Kemal’e göre, bizimdir diye yemin ettikleri kutsal vatan topraklarında “Düşmansız Vatan Ülküsü” gerçekleşmeliydi. Gerçekleşecekti!
İstiklal mücadelesi muhalefete ve her türlü engele karşı işte bu azim ve kararlılıkla yürütüldü.
O günün “Düşmansız Türkiye Ülküsü” bugünün “Terörsüz Türkiye Ülküsü” den farklı değildi…
O günün muhalefetinin de bugünkünden farkı yoktu… Muhalefet işe, istemezük bağnazlığının katı, sıvı ve gaz hali… Ne anlayacaklar? 
Onlara sorsaydık, Suriye’de ne arıyorduk! Libya’da ne işimiz vardı?... 
YUNAN HALA AYNI…
Değişmediler… Etekli askerlerinin 103 yıl önce yediği şamar dahi akıllarını başlarına getirmedi.
Bunların bir sağlık bakanı var, hoppa bir oğlan Adonis Georgiadis… Geçenlerde Türkiye’yi tehdit etmişti de gülüp geçmiştik… Bizden cevap veren bile olmadı…
Genel Kurmay Başkanları da öyle… “Türkiye güçleniyor, bize saldırırsa 5 dakika içinde cevap veririz” kabilinden laflar ettiydi. 
“Oğlum bak git” dedik sadece… 
Biz barış dedikçe şımarıyor, Avrupa’nın haylaz çocuğu… 
Yahu bütün palikaryaları toplasanız10 milyon. Biz ise 100 milyonuz yahu… Bizim yanımızda antik çağdaki küçük site devletçikleri kadarsınız işte… 
TUTMAYIN KÜÇÜK ENİŞTEYİ
Özgür Bey sonunda baklayı ağzından çıkarmış. Sahte diplomalı Ekrem İmamoğlu’nun aday olamayacağı anlaşılınca Cumhurbaşkanı Adayı olmaya karar vermiş…
Özel, Zafer Bayramımızın hemen öncesinde CHP’nin Sözcü’süne verdiği mülakatta,“…Türkiye’yi kurtaran kişi olmak. Ben de ‘Büyük Taarruz’un emrini veren, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan’ kişi olmak istiyorum.” demiş…
Aman Allahım! Pes doğrusu!..
Cumhurbaşkanı Adayı olma iştiyak ve iştahası bir tarafa CHP’ye oy vermeyenleri denize dökecek ellaam…
Hırsa bakınız ilginç doğrusu.
*** 
İşte böyle…
Sorsanız adları demokrat… Hem de cilalayarak söyledikleri gibi “sosyal demokrat” ama demokratik olarak Cumhur İttifakına oy verenleri ve hükümeti düşman gibi görüyorlar…
Bu bir kopuştur. Yetmiş beş yıldır muhalefet girdabından kurtulamadıkları için savrulup gidiyorlar…
Türk Milleti ve devleti top yekûn yeni zaferlere koşarken, onlar hırslarında boğuluyorlar…
*** 
Zaferimiz Kutlu olsun.