Yücel "Kırmızı çizgimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve devletiyle, milletiyle birlikte bölünmez bütünlüğündür."

Yücel "Kırmızı çizgimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve devletiyle, milletiyle birlikte bölünmez bütünlüğündür."
04 Ekim 2022 - 17:09
CHP Aliağa İlçe  Başkanlığı’nın  düzenlediği   birlik beraberlik ve İktidara yürüyüş yemeğinde İl Başkanı  Deniz Yücel  yaptığı konuşmada “ Bizim kırmızı çizgimiz Mustafa Kemal Atatürk. Bizim kırmızı çizgimiz kırmızı ay yıldızlı al bayrağımız ,bizim kırmızı çizgimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve devletiyle, milletiyle birlikte bölünmez bütünlüğündür. Onun dışında tüm farklılıklarımız, bizim zenginliğimizdir” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Aliağa  İlçe Başkanlığı’nın düzenlediği birlik, beraberlik ve dayanışma yemeğinde partililer bir araya geldi.
 Sahil bandında  bir restoranda  düzenlenen yemekte bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partililer müzik eşliğinde eğlenceli bir gece geçirdiler. Katılımın yüksek olduğu yemeğe, İl Başkanı   Deniz  Yücel ve Yönetimi Yardımcıları Sadettin Çoşkuner, Özcan Durmaz ,  Önceki  dönem CHP  Milletvekili Musa Çam, belediye meclis üyeleri, kadın kolları, gençlik kolları,  CHP’lilerin yanı sıra İYİ Parti,DEVA,Refah , Demokrat Parti   Aliağa ilçe başkanları   bazı sivil toplum kuruluşu ilçe başkanları muhtarlar katıldı.
Gecenin açılış konuşmasını ev sahibi CHP Aliağa  İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan  yaptı. Oğuzhan “Oğuzhan, “Öncelikle hepimizi çok üzen şehitlerimize; Fırat Kalkanı Hareket Bölgesinde şehit olan polisimiz Mustafa Çalışgan’a, Pençe Kilit Operasyon Bölgesinde şehit olan askerimiz Yusuf Ataş’a, Mersin Polisevinde şehit olan polisimiz Sedat Gezer’e Allah’tan rahmet,  kederli ailelerine sabırlar diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun. Arkadaşlar 20 yıl oldu. Ülke olarak ileri gideceğimize, çok daha gerilere gittiğimiz, güzel ülkemize ait olan zenginliklerimizin ve varlıklarımızın yok pahasına birilerine peşkeş çekildiği  Cumhuriyet kazanımlarımıza karşı topyekûn savaş açılan… Halkımızın fakirleştiği, Demokrasinin yok edildiği, Hukukun, bilimin, emeğin, sanatın hiçe sayıldığı ve değersizleştirildiği, Rüşvetin, liyakatsizliğin, haksızlığın,  sömürünün baş tacı edildiği koskoca kayıp bir 20 yıl. Ama artık bitiyor. Sonuna geldik. Biz kazanacağız. Saraylarında milyonlarca lira harcayanlar ve yandaşları, Kendileri bolluk içinde yaşayıp bize fakirliği övenler, Ne dediğini kendi de anlamayan bakanlarını da alıp gidecekler. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti, halkıyla beraber yaptığı fabrikaları satanlarr gidecekler. Tarımı bitirenler, Esnafı ezenler, İşçiyi açlık sınırına mahkum edenler, İşsize iş bulamayanlar, enflasyonu yüzde 100 ün üzerine çıkaranlar gidecekler Biz iktidara yürüyoruz. Bizim mücadelemiz ülkemiz için Bizim mücadelemiz halkımız için Bizim mücadelemiz çocuklarımız, gençlerimiz hepimiz için. Ülkemizin 13. Cumhurbaşkanının partimizin de içinde bulunduğu millet ittifakının yani 6’lı masanın ortak adayının olacağına kuşkumuz yok. Ülkemize demokrasi ve adalet, tekrar gelecek. Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi ‘’Hiç kimse aç yatmayacak. Hiç kimse işsiz kalmayacak’’ Devlet cemaatlerin tarikatların elinden kurtarılacak. Hiç bir siyasi ayrım yapılmaksızın liyakate göre insanlar çalışacak. Rüşvet, kayırma, fesat son bulacak. O Alman köylünün söylediği gibi bizim insanımızda eğer bir haksızlığa uğrayacak olursa korkmadan “Türkiye’de hakimler var” diyebilecek. Evet güzel günler gelecek. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. ” İfadelerini kullandı

“Seçim güvenliğini sağlayamazsak bu yirmi yıllık emek boşa çıkar”

Başkan Özlem Şan Oğuzhan’ın ardından CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel konuşmasına başladı. İl  başkanı    Deniz Yücel  yaptığı konuşmada Seçimlere az bir zaman kaldığını  Ve  iktidarın değişebileceğini inandıklarını  söyleyen Yücel “çalışmamız, enerjimiz, motivasyonumuz özellikle otuz bir Mart yerel seçimlerinden sonra Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde Millet İttifakı'nın Türkiye genelinde sağladığı, yakaladığı başarıdan sonra
İstanbul'un kazanılmasından sonra, Ankara'nın kazanılmasından sonra birçok büyük şehirde, birçok büyük ilde, Anadolu'nun birçok yerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve Millet İttifakı'nın adaylarıylabir korku duvarı yıkılmış durumda ve bugün biz o karanlık yirmi yıllık iktidarı değiştireceğimizi, iktidara geldiğimizde bu ülkeyi nasıl yöneteceğimizi  Kadınlara, yaşlılara, işçiye, emekçiye nasıl bir gelecek kuracağımızı çok rahat bir şekilde, somut bir şekilde konuşabiliyoruz.iktidara çok yakınız. Ama bu kimseyi rehavete sürüklemesin.  Kimse bu işi bugün bitirdik diye düşünmesin. Bu çalışmalar yıllarca sürer. Bazen iktidarları devirmek, iktidarları sandıkta yenmek, devrimler yapmak bazen bir asır sürer. Yüz yüz yıl sürebilir.Yirmi yıldır verilen bir emek var. Ve özellikle şu son süreçte seçimlere dokuz ay, on ay kalmış olduğu bir süreçte iktidara gerçekten yakınız. Ama o gün geldiğinde seçim günü Eğer sandıklara sahip çıkamazsak, eğer o gün ıslak imzalı tutanakları toplayıp da teslim edemezsek seçim güvenliğini sağlayamazsak bu yirmi yıllık emek boşa çıkar.” Dedi.

Altı siyasi partinin mutabakatıyla, uzlaşısıyla belirlenecek

Konuşmasından   Millet İttifakı kurulduğunu dile getiren   Başkan Yücel “  Ülkemizin farklı siyasi geleneklerinden gelen dört siyasi parti bir araya geldiler. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener Hanımefendi Demokrat Parti Genel Başkanı ve tabii ki Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bir ittifakın altına imza attılar, bir araya geldiler ve biz o ittifakla korku duvarını yıktık. Sonrasında altı siyasi parti buraya Deva Partisi ve Gelecek Partisi de eklendi vebelli periyotlarda bir araya geliyor genel başkanlar. Dün yine Cumhuriyet Halk Partisi'nin ev sahipliğinde altı siyasi partinin genel başkanları bir araya geldiler. Ve ülkemizi aydınlığa çıkarmak için bu karanlık ve ceberut iktidardan kurtarmak için neler yapıldı? Nasıl bir yol haritası izlendiğini kamuoyuyla paylaştılar. Bu altılı masa altı siyasi partinin bir araya gelmesi birilerinin Uykularını kaçırıyor. Birilerinin rüyalarına giriyor. Işi gücü bırakmışlar. Altılı masayı parçalamak için, dağıtmak için oturuyorlar, kalkıyorlar, konuşuyorlar, tartışıyorlar.Televizyon programları, yandaş kanallarda bakıyorum. Iki gündem maddesinden bir tanesi, vay efendim aday kim olacak? Aday o mu olacak? O kabul edecek mi? Bu kabul edecek mi? Şimdi şunu söyleyeyim.Genel Başkanımız da altılı masadaki yer alan siyasi partilerin genel başkanlarında bunu ifade ettiler. Cumhurbaşkanı adayı altılı masanın, altı siyasi partinin mutabakatıyla, uzlaşısıyla belirlenecek. “ ifadelerini kullandı.

“Bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek”

Milletin ittifakını  kimsenin gücünü yetmeyeceğini vurgulayan  başkan  Deniz Yücel Altı siyasi parti, ülkenin sorunlarıyla ilgili her birinin ayrı görüşlerin olduğunu  belirtti.” Her birinin ayrı görüşleri vardır. Görüş ayrılıkları vardır. Farklılıkları vardır. Eğer o farklılıklar olmasa görüş ayrılıkları olmasa zaten bizim bir şeyleri konuşmaya, tartışmaya ihtiyacı yok. Bu demokrasinin bir zenginliğidir. Ama o altı siyasi partinin lideri demokrasi konusunda mutabakat sağlamışlardır. O altı siyasi partinin lideri  ekonominin düzelmesiyle ilgili ülkeye toplumsal huzurun ve barışın getirilmesi sağlanmasıyla ilgili bir mutabakat sağlamıştır. O altı siyasi partinin lideri dış politikanın ya da ülkenin güvenliğiyle ilgili sorunların Siyaset malzemesi yapılmamasıyla ilgili mutabakat sağlamıştır.
O altı siyasi partinin lideri siyasi ahlak yasasının siyasi etik ve ahlak yasasının çıkarılması, yolsuzluklarla ilgili, yolsuzluklara izin verilmemesi, siyasetin zenginleşme aracı haline getirilmemesiyle ilgili mutabakat sağlamıştır. Ve o siyasi partilerin liderleri bu ülkeye demokrasiye bağlı hukukun üstünlüğüne bağlı adaletli, liyakatli, devlet geleneklerini bilen kriz yönetmeyi bilen, ülkemizin, milletimizin, devletimizin, halkımızın menfaatlerini herkesin ve her şeyin üzerinde tutacak tarafsız bir cumhurbaşkanına ihtiyacı olduğu ve tarafsız bir Cumhurbaşkanı olması gerektiği konusunda mutabakat sağlamıştı. O yüzden o altılı masayı bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir” dedi.

“Osmanlı bizim atalarımız, bizim ecdadımız”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in dokuz Eylül etkinlikleri yaptığı konuşmasına deyinen Başkan Yücel  “Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer'in dokuz Eylül etkinlikleri kapsamında Genel Başkanımızın da katıldığı kutlama etkinliklerinde yaptığı bir konuşmadan dolayı hala Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer'edurup durup saldırıyorlar. Ya koskoca Cumhurbaşkanı, senin işin mi yok, gücün mü yok? Ülkenin bütün sorunlarını çözdün de, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yaptığı konuşma seni neden bu kadar rahatsız etti?
Cumhur İttifakı'nın küçük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi'nin Genel Başkanı. Büyükşehir Belediye Başkanı'nın yaptığı bu konuşmadan sen neden bu kadar rahatsız oldun?
Büyükşehir Belediye Başkanımız yanlış bir şey söylemedi ki. Kötü bir şey söylemedi ki. Işi aldılar getirdiler. Osmanlıcılık, Osmanlı karşıtlığına. Şimdi Osmanlı bizim atalarımız, bizim ecdadımız ama doğru yapılanı da takdir edeceğiz. Yanlış yapılanı da eleştireceğiz. Neden? Çünkü ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk uyarmış. Demiş ki ülkeyi yönetenler gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içerisinde olabilir.Bunun geçmişte örneği var. Mustafa Kemal Atatürk uyarmış, biz de onun uyarılarını kendimize rehber edinmiş bir siyasi gelenekten geliyoruz.  “dedi.

“Bedeli ne olursa olsun sonuna kadar onların yanında olmaya devam ederiz.”
 
Konuşmasında Brezilya Donanması'na ait 'NAe São Paulo' uçak gemisin İzmİr  Aliağa  gelmemesi verilen mücadeleye  dile getiren  Başkan Yücel “Buraya zehir yüklü tonlarla zehir yüklü bir gemiyi getirmek ve işte gemi çekim sektörü evet Aliağa'da gelişmiş. Burada belli insanların ekmek kapısı, ona hiçbir itirazım yok ama İzmir'i, İzmirlileri, Aliağa'yı, Aliağalıları zehirleyecek bir eylem içerisine girdiler.Bu konuda büyükşehir belediyemiz büyükşehir belediye başkanımız Tunç Soyer Odalar, TMOB, sivil toplum örgütleri, Aliağa'daki çevre dernekleri, Aliağa ilçe örgütümüz ve siyasi partiler bir direnç gösterdiler. Bir kamuoyu oluşturdular ve bu zehir yüklü geminin Aliağa'ya ve İzmir'e gelmesini bir şekilde durdurdular. Iktidar geri adım atmak zorunda kaldı. Yok işte belgesi eksikmiş vesaire falan. Aslında o mücadeleye karşı daha fazla direnemeyeceklerini gördükleri için geri adım atmak zorunda kaldılar. O dönemdebirilerinin hiç sesi çıkmadı. İktidar partisinin milletvekillerine iktidar partisinin il başkanlarının, yöneticilerinin hiç sesi çıkmadı. Ve neticede Aliağa'ya faydası olmayan İzmir'e faydası olmayan sadece birilerinin zenginliğine zenginlik katacak olan ve bizim gençlerimizi, hemşehrilerimizi, vatandaşlarımızı zehirleyecek olan bir sürecin önünde durduk. Hani engelledik demek istemiyorum. Bu hiçbir şeye bu işin siyaseti olmaz Bu işin inatlaşması olmaz. Neticede çevre için, doğa için, insan sağlığı için bir direniş yapıldı ve büyükşehir belediyesi de buna bir öncülük önderlik yaptı. Iştebu mücadeleler doğru bir şekilde, kararlı bir şekilde, yalpalamadan dik bir şekilde, dirençli bir şekilde yapıldığında sonuç veriyor. Belediyelerimiz ve belediye başkanlarımız her türlü engellemelere rağmen görevlerini fedakarca yapıyorlar. Imkanlarını zorlayarak yapıyorlar. O yüzden ne büyükşehir belediye başkanımızı ne de  Diğer ilçe belediye başkanlarımızı kimseye yedirmeyiz, yedirmedik, izin vermeyiz. Bedeli ne olursa olsun sonuna kadar onların yanında olmaya devam ederiz. Aliağa Belediyesi kafasını kuma gömdü. Aliağa Belediyesi'nin sesi çıkmadı

Ekrem İmamoğlu'na yaptılar. İstanbul seçimleri sonrasında boylarının ölçüsünü aldılar. Işte on üç on dört bin farkla kaybedilen seçimi sekiz yüz küsur bin farkla kaybettiler.
Ve onların yaptıkları bu haksızlıklar karşısında Ekrem İmamoğlu daha da büyüdü. Bu ülkenin insanı haksızlığa, adaletsizliğe, vicdansızlığa asla ve asla tepkisiz kalmaz, kayıtsız kalmaz. Onun karşılığını bir şekilde verir. Büyükşehir belediye başkanımıza yaptıkları haksızlıkta ve büyükşehir belediye başkanımız Tunç Soyer'i daha da büyüttü, daha da büyütüyor, daha da büyütecek. O yüzden bu haksızlıkları, bu adaletsizlikleri yapmaya devam etsinler. En son üç tane soruşturma açmışlar. Hiçbir şeyde çıkmaz. Bir tanesi yanılmıyorsam yirmi küsur sene geriye giden bir soruşturma.” şeklinde  konuştu

“İktidarı değiştirmeye yemin ettik”
Başkan Yücel konuşmasının sonunda  şunları söyledi “  Biz bu iktidarı değiştirmeye yemin ettik. Başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ittifak ortağı siyasi partiler Altılı masaya mensup siyasi partiler ve tabii ki geçmişte AKP'ye bu iktidara oy veren çünkü bu dönemde mümkün olduğu kadar sahadayız. Insanlarımıza gidiyoruz. Esnafımıza gidiyoruz. Işçiye, emekçiye, iş adamlarına, sanayicisine ev kadınlarına gidiyoruz. Geçmişte bu siyasi partiye, iktidara oy veren insanlar bundan dolayı pişman olduklarını
Çok samimi bir şekilde bize dile getiriyorlar, ifade ediyorlar. Bu pişmanlıklar sandık geldiğinde Hama Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy olarak gelir. Ama ittifak ortağı diğer partilere oy olarak gelir.
Altı siyasi partiden birine oy olarak gelir ama altı siyasi partinin bir cumhurbaşkanı adayı olacak. Ve bu cumhurbaşkanı adayı Türkiye Cumhuriyeti'nin on üçüncü cumhurbaşkanı olacak. Ve bu ülkede yaşadığımız tüm tüm sorunları çözecek, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşle ilgili somut adımları atacak cumhurbaşkanı olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi ve kuşkusu olmasın Sen geçmişte şuradaydın, buradaydın diye. Kimseyi dışlamaya, ayrıştırmaya, ötekileştirmeye hakkımız yok. Bizim herkese ihtiyacımız var. Bizim kırmızı çizgimiz Mustafa Kemal Atatürk. Bizim kırmızı çizgimiz
kırmızı ay yıldızlı al bayrağımız bizim kırmızı çizgimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve devletiyle, milletiyle birlikte bölünmez bütünlüğü. Onun dışında tüm farklılıklarımız, bizim zenginliğimizdir.
Katılan tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Aliağa İlçe Başkanımız Sayın Özlem Özlem Şen hanımefendiye, Özlem Şen Oğuzhan Hanımefendi'ye
Aliağa ilçe örgütümüze ve katılan tüm dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Hepinize bu mücadelede başarılar diliyorum. “ diye konuştu

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum